Çok değil, 2 ay öncesinde iş arkadaşlarımla Amare‘nin Orlando‘daki toplantısı için macera dolu bir yolculuğa çıktığımızda Londra‘da da biraz vakit geçirdik. Vardığımızda metroyla Piccadilly Circus‘a geçip arkadaşlarımızla buluştuk, bizi dünyaca ünlü bir Portekiz restoranı olan Nando’s a götürdüler. Tavukları gerçekten çok lezizdi.

Yemekten sonra, sigara içen arkadaşlarla dışarı çıktım; tabii ben temiz hava almak için. Sosyalleşmeyi seven birisi olarak çılgın bir Türk olan bir pedicab sürücüsüyle tanıştım. Bana pedicab‘ini sürmem için verdi, hatta 2000 Sterlin’e bana satabileceğini söyledi, böylelikle orada iyi para kazanabilirmişim. Teklifini teşekkür ederek geri çevirdim. Ama tabii ki sürme keyfinden mahrum kalamazdım.

Rahatlıkla söyleyebilirim ki bisiklet sürmeye benzemiyor, ama Londra sokaklarında bir pedicab kullanıyor olmak kesinlikle çok eğlenceli. Düşünüyorum da belki bir tane alabilirim bile 🙂

This post is also available in: English (İngilizce)